Ethereum Nedir? Tarihçesi, Özellikleri, Artıları ve Eksileri

Bu makalenin yazılmasında gözetilen amaç Ethereum ve diğer kripto para birimleri hakkında özellikle geleneksel medyanın çarptırılmış; objektif ve doğru habercilik anlayışından oldukça uzak tutumlarından kaynaklanan bilgi kirliliğini en aza indirmek ve okuyuculara mümkün olduğunca ayrıntılı ve doğru bilgi sağlamaktır. Bu makale “Ethereum Nedir?” sorusunu soran her teknoloji ve kripto para meraklısının sorabileceği veya sorması gereken tüm sorulara oldukça ayrıntılı cevaplar bulabileceği toplam 7 bin kelimeden oluşan bir teknik inceleme ve rehber makale niteliği taşımaktadır. Ayrıca bu kaynak makale gerek Türkçe gerekse İngilizce olarak yazılmış en kapsamlı makale olma özelliği taşımaktadır. Aşağıda yer alan içindekiler bölümünden sorularınızı ve beklentilerinizi karşılayacak bölümü seçebilir, tıklayarak o bölüme geçebilirsiniz. Yararlı olması dileğiyle.
İçindekiler
Ethereum Nedir?
- Ethereum, açık kaynaklı bir bilgi işlem platformu ve işletim sistemidir.
- Aynı zamanda kendisine ait bir kripto para birimi olan Ether’e de sahiptir.
- Ethereum ile ilgili büyük projelerden biri Microsoft’un ConsenSys ile ortaklığıdır.
Ethereum, öncelikle Bitcoin ‘den sonra piyasa değeri ile dünyanın en büyük ikinci kripto para birimini desteklemek için kullanılan Blockchain tabanlı bir yazılım platformudur. Diğer kripto para birimleri gibi, Ethereum da küresel olarak değer göndermek ve almak için ve beklenmedik bir şekilde üçüncü bir taraf izlemeden veya adım atmadan kullanılabilir.
Ethereum fikri ilk olarak 2013 yılında, o zamanlar henüz 19 yaşında olan geliştirici Vitalik Buterin tarafından önerildi ve Bitcoin’in arkasındaki teknolojinin, Blockchain’in kullanım alanlarını genişletme fikrinin öncülerinden biri oldu.
2015 yılında resmen piyasaya sürülen Eth, kendi kripto para birimi olan ether için kullanılan açık kaynak kodlu, blok zinciri tabanlı, merkezi olmayan bir yazılım platformudur. Smart Contracts (Akıllı Kontratlar) ve Dağıtılmış Uygulamaların (DApp) herhangi bir kesinti, dolandırıcılık, kontrol veya üçüncü bir şahsın müdahalesi olmadan oluşturulmasını ve çalıştırılmasını sağlar.
Ethereum sadece bir platform değil, aynı zamanda bir Blockchain üzerinde çalışan bir programlama dilidir (Turing complete), geliştiricilerin dağıtılmış uygulamalar oluşturmasına ve yayınlamasına yardımcı olur.
Ethereum’un yaratıcıları, verileri depolayan, ipotekleri aktaran ve karmaşık finansal araçları takip eden üçüncü şahısların yerini almak için Bitcoin ile aynı teknolojiyi kullanmayı hedefliyor.
Ethereum ve Merkezi Olmayan Uygulamalar (dApp)
Bugün aracılar her yerde. Perde arkasında, her türlü dijital görevi gerçekleştirmemize yardımcı oluyorlar. Örneğin Gmail, e-posta göndermenize yardımcı olur. Trendyol gibi online satış siteleri, yerinizden kalkmadan ürün satın almanıza yardımcı olur.
Bu, kişisel verilerimizin, finansal bilgilerimizin ve benzerlerinin büyük ölçüde diğer kişilerin bilgisayarlarında -Facebook, Google veya PayPal gibi şirketlerin sahip olduğu bulutlarda ve sunucularda- saklandığı anlamına gelir. Şu anda Cedkan’da okuduğunuz makale bile üçüncü bir tarafın kontrol ettiği bir sunucuda saklanır.
Ademi merkeziyet savunucularına göre bu yapı oldukça sorunludur. Bu, kullanıcılar için daha az doğrudan kontrol anlamına gelir ve aynı zamanda, aracının devreye girip bir kullanıcıyı herhangi bir eylemden engelleyebileceği, ister belirli bir hisse satın alabileceği, ister sosyal medyada belirli bir mesajı gönderebileceği veya onları tamamen bloke edebileceği sansür için fırsatlar yaratır.
Ethereum fikri, internetteki uygulamaların bugün çalışma şeklini değiştirerek, aracıları kuralları otomatik olarak uygulayan akıllı sözleşmelerle değiştirerek kullanıcılara daha fazla kontrol hükmü sağlayacaktır.
İnternetin mucitleri de dahil olmak üzere pek çoğu, internetin her zaman merkezi olmayan bir amaç olduğuna inanıyor ve bu hedefe ulaşmaya yardımcı olmak için yeni araçlar kullanarak etrafta parçalanmış bir hareket ortaya çıktı. Ethereum, bu harekete katılan teknolojilerden biridir.
Ethereum Hakkında Her Şey
Ethereum’un Bitcoin’den Farkı Nedir?
Ethereum, Bitcoin’den ilham alıyor. İkisi de kripto para birimleridir. Ethereum, ağı merkezden uzaklaştırmak için paylaşılan, merkezi olmayan bir genel muhasebe defteri kullanan bir blok zinciri olan Bitcoin’in arkasındaki aynı teknolojiyi kullanır, böylece tek bir varlığın kontrolü altında değildir.
Ancak Bitcoin öncelikle bir değer deposu olarak kullanılırken, Eth’nin arkasındaki fikir, sosyal medya ağlarından daha karmaşık finansal anlaşmalara kadar diğer uygulama ve hizmet türlerini merkezden uzaklaştırmaktır.
Ethereum Neden “Dünya Bilgisayarı” Olarak Adlandırılıyor?
Birçok savunucu, Ethereum’u interneti ademi merkeziyetçi hale getirebilecek bir “dünya bilgisayarı” olarak görüyor.
Ethereum ile, merkezi sunucuların yerini dünyanın dört bir yanındaki gönüllüler tarafından yönetilen binlerce sözde “düğüm (node)” alır ve böylece bir “dünya bilgisayarı” oluşturur.
Ethereum Uygulaması Nasıl Çalışır?
Tipik bir uygulama mağazasında gezinirken, bankacılıktan eğitime ve mesajlaşma uygulamalarına kadar her şeyi temsil eden çeşitli renklerde uygulamalar göreceksiniz. Ethereum topluluğunun uzun vadeli vizyonu, tıpkı bunlara benzeyen, ancak başlık altında farklı şekilde -herhangi bir merkeze bağlı olmadan, ademi merkezi bir şekilde- çalışan uygulamalar yapmaktır.
Kısacası, Ethereum uygulamalarının bu tür hizmetlerdeki verilerin kontrolünü sahibine iade etmesi amaçlanıyor. Bu işlevi sunan ETH üzerine inşa edilen uygulamalar, merkezi olmayan uygulamalar olarak bilinir.
Ethereum İçin Sonraki Adım Ne?
Ethereum’un sağlıklı bir şüpheyle karşılandığını belirtmek gerekir. Birincisi, Ethereum ölçeklenebilir olmaktan çok uzak, yani şu anda pek çok kullanıcıyı destekleyemiyor, Google, Facebook ve diğer merkezi platformları bozan bir “dünya bilgisayarı” fikrini etkisiz hale getiriyor.
1 Aralık 2020’de piyasaya sürülen ve hâla devam eden Ethereum 2.0 süreci, bu sorunların bir kısmını çözmeyi hedefliyor. Yıllardır çalışmakta olan Raiden gibi diğer ölçeklendirme teknolojileri de ölçeklenebilirlik sorununa yardımcı olabilir.
Ethereum Nasıl Kullanılır?
Ethereum uygulamaları, insanlara çevrimiçi verileri üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı amaçlamaktadır.
Merkezi olmayan uygulamalar (dApps) olarak da bilinen bu uygulamalar, Ethereum platformunun bilgi işlem kaynakları sınırlı olduğu için ücretsiz değildir. Platformu ne kadar çok kişi kullanırsa, ücretler o kadar yüksek olur. Şu anda Ethereum ile etkileşime giren hizmetlerin sayısı nispeten yüksek olduğu için ücretler de o denli yüksektir.
Bu bağlamda, ETH hala devam eden bir çalışmadır. Bir ağ yükseltmesi olan Ethereum 2.0, Eth’nin altında yatan ölçeklenebilirlik sorunlarının üstesinden gelmek için kademeli olarak olarak başlatılıyor. Bu, ağın güvenliğini artırırken teorik olarak ücretleri düşürür.
Ethereum uygulamaları bugün kullandığımız uygulamalar kadar sezgisel olmayabilir, ancak bilgisayarı veya akıllı telefonu olan herkes, Ether’i olduğu sürece bunlara erişebilir.
Ethereum Cüzdanı Nedir?
Biraz Ether almadan önce onu muhafaza edebileceğiniz bir yere ihtiyacınız var. Bu akıllara bir Ethereum cüzdanı fikrini getiriyor. Gerçek dünyadaki muadili gibi, değer depolamak için bir Ethereum cüzdanı yapılır.
Cüzdanların çoğu, bir akıllı telefondan veya dizüstü bilgisayardan erişilebilen dijital uygulamalardır. Dahası, bu dijital cüzdanlar dijital parayı Bitcoin ve Ether gibi kripto para birimleri güvenle saklayabilir.
Ethereum cüzdanları, etere erişmek için kullanılabilecek gizli anahtarlar olan bir kullanıcının özel anahtarlarını saklar. Her anahtar, şuna benzeyen benzersiz, uzun ve karışık bir harf ve sayı dizisidir:
Yalnızca özel anahtarların sahipleri, kendileriyle ilişkili parayı harcamak için bunları kullanabilir. Bu özel anahtarları saklamak için özel olarak yapılmış birkaç tür Ethereum cüzdanı vardır:
- Masaüstü cüzdanlar
- Mobil cüzdanlar
- Donanım cüzdanları
- Kağıt cüzdanlar
Birini seçmek, kolaylık ve güvenlik için tercihlerinize bağlıdır. Genellikle bu iki kavram birbiriyle çelişir: ne kadar uygunsa, güvenlik o kadar kötüdür (ve bunun tersi de geçerlidir). Kripto para cüzdanları hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için En Güvenli Kripto Para Cüzdanları adlı makalemizi okuyabilirsiniz.
Kripto para cüzdanları söz konusu olduğunda, akılda tutulması gereken önemli bir uyarı var: özel anahtarınızı kaybetmek, sonsuza kadar Ether’lerinizi kaybetmeniz anlamına gelir. Bu, güvenilir üçüncü şahısların yokluğunun iki ucu keskin bir kılıç haline geldiği yerdir. Artık işlemleri doğrulamak için aracılara ihtiyaç duyulmasa da, gizli anahtarınızı kurtarmak için başvurabileceğiniz bir yardım birimi yoktur.
Masaüstü ve Mobil Cüzdanlar
Masaüstü cüzdanlar bir dizüstü bilgisayarda çalışırken, bazı cüzdanlar daha taşınabilirdir ve bir akıllı telefonda çalıştırılabilir. Bazı cüzdanlar her ikisini de sunar.
Masaüstü ve mobil cüzdanlar internete bağlı bir dizüstü bilgisayarda veya akıllı telefonda çalıştığı için daha az güvenlidirler. Bu nedenle, uzmanlar içlerinde az miktarda para bulundurmayı öneriyorlar. Biraz fazladan nakit depolamak için, donanım ve kağıt cüzdanların devreye girdiği yer burasıdır.
Donanım Cüzdanları
Genellikle bir flash bellek kadar küçük elektronik cihazlar olan donanım cüzdanları daha fazla güvenlik sunar. Bu cihazlar güvenlik için üretilmiştir, internetten kopuktur ve çevrimiçi olmadan Ether işlemlerini imzalayabilir ve gönderebilir. Bu daha güvenli olarak görülmektedir çünkü hacklenmesi çok daha zordur ve büyük Ether varlıklarını depolamak için kullanılır.
Ledger (Ledger Nano X ve Ledger Nao S) ve Trezor (Trezor Model T ve Trezor One), eteri tutmak için kullanılabilecek iki popüler donanım cüzdanıdır.
Kağıt Cüzdanlar
Diğer bir soğuk depolama seçeneği, özel bir anahtarı bir kağıt parçasına, bir “kâğıta” yazdırmak veya dikkatlice elle yazmak ve bir kasa gibi güvenli bir yere kilitlemektir.
Özel anahtarları bir sunucuda saklamak, şirkete özel anahtarlarınıza, esasen bir saklama cüzdanı erişimini vermek ve onlara güvenmek anlamına gelir. Ayrıca, şirket hacker saldırılarına uğrarsa bu anahtarları savunmasız bırakır ve kullanıcı fonları tamamen onların kontrolüne de geçer.
Teknoloji meraklısı kullanıcılar, gerekli kriptografik paketlerin kurulu olması koşuluyla, metin yoluyla komutları doğrudan girmek için kullanılan normal bir bilgisayardaki komut satırı arayüzünü kullanarak anahtarlar oluşturabilir ve bir kağıda yazdırabilirler.
Tüm bu yazılanlara karşılık, özel anahtarınızı kaybederseniz, ilişkili olan tüm Ether varlıklarınızın erişimini tamamen kaybedeceğinizi tekrarlamakta fayda var. En iyi uygulama, özel anahtarın birden çok kopyasını oluşturmak ve birisinin kaybolması veya yok edilmesi durumunda bunları farklı güvenli konumlarda saklamaktır.
Ethereum Nasıl Alınır?
Ether satın almanın en kolay yolu kişi ve bulunduğu konuma göre değişebilir. Ether satın almanın birkaç yolu bulunmaktadır.
- Merkezi bir kripto para borsası.
- Uyumlu bir kripto para ATM’si.
- Şahsen veya kullanıcıları doğrudan birbirine bağlayan eşler arası (P2P) bir pazar.
Merkezi Bir Kripto Para Borsası ile Ether Satın Alma
Merkezi bir kripto borsası yoluyla Ether satın almak genellikle en kolay seçenektir.
BtcTurk ve Paribu gibi yerli borsalar ve Binance gibi uluslararası borsalar kullanıcıların doğrudan Türk Lirası, Dolar veya Bitcoin ile Ethereum satın almalarına olanak tanır. Merkezi borsaların genellikle bir kayıt süreci vardır. Bu borsalar çoğunlukla Müşterini Tanı (KYC) yasalarına uygundur, yani platformdan kripto para satın almadan önce kullanıcıların kimliklerini doğrulamaları gerekir.
Bitcoin kullanılan en yaygın kripto para birimidir. Dünyanın dört bir yanındaki insanların kendi para birimlerinde ticaret yapmak istemeleri olasıdır. Dolayısıyla, örneğin Rus Rublesi karşılığında Ether satın almak isteyen bir yatırımcı, bir borsada BTC yani Bitcoin satın alarak ve ardından bunu Ether ile takas ederek Likidite bakımından daha elverişli bir birim üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilir.
Kripto Para ATM’lerinden Ether Satın Alma
Dünyanın pek çok yerinde yüzlerce Ethereum ATM’si var. CoinATMRadar’dan alınan bu harita, bu ATM’lerin nerede olduğunu gösterir.
ATM’ler kısmen daha az kullanışlıdır, ancak birkaç avantaj sunarlar. Borsalar yalnızca dijital ödeme şekillerini (banka kartları gibi) kabul ederken, ATM’ler nakit para kabul eder. Bazen borsaların bir kullanıcıya eterini göndermesi birkaç gün sürer, ancak ATM’ler anlık transferler sağlıyor.
Ethereum il Ne Yapılabilir?
Kullanıcılar ether’e sahip olduktan sonra ne yapabilir?
Ether sahibi olduktan sonra Ethereum’un dünyaya en önemli kazanımlarından olan merkeziyetsiz uygulamalar (dApp) ve akıllı sözleşmeler için kullanılabilir.
dApp’ler, kullanıcıların kuralları uygulamak için üçüncü bir tarafa güvenmek zorunda kalmaması için bir sözleşmenin şartlarını otomatik olarak yürüten kod olan Ethereum akıllı sözleşmelerinden oluşturulmuştur.
Merkezi olmayan uygulamaların örnekleri şunlardır:
- PeepEth: PeepEth, merkezi olmayan bir Twitter alternatifidir. Twitter, şirket bunları uygun bulmazsa hesapları ve tweet’leri silme yetkisine sahiptir. PeepEth ise bundan farklı olarak merkezi değildir, bunun için herhangi bir otoritenin imtiyazı söz konusu olmaz.
- DeFi: Merkezi Olmayan Finans (DeFi), Ethereum üzerine inşa edilen finansal uygulamalar dizisi için kullanılan bir terimdir.
Bazı Ethereum uygulamalarının, Ether’den türetilen kendi tokenları vardır. Bunlara katılmak için, kullanıcıların uygulamayı güçlendiren jeton için ETH ticareti yapmaları gerekir. Örneğin, Decentraland, kullanıcıların sanal araziler satın alabilecekleri sanal bir dünyadır. Blok zinciri kullanmayan oyunlardan farklıdır çünkü kullanıcılar merkezi bir varlıktan ziyade oyunu kontrol eder.
Ethereum Nasıl Çalışır?
Günden güne kullandığımız uygulamaların çoğunda, uygulamanın çalışmasını sağlayan ortada şirketler var. YouTube, videoları insanların görüntülemesi için depolar. Bankalar ve merkezi borsalar yatırım yapmak için yatırımcıların paralarını ellerinde bulunduruyor. Facebook, kullanıcıları hakkında detaylı kişisel bilgileri depolar ve analiz eder.

ETH, tek bir kuruluş tarafından yönetilmeyen veya kontrol edilmeyen uygulamalar oluşturmayı kolaylaştırmayı amaçlayan bir platformdur. Bunun yerine kodla yönetiliyor yani bir yazılımdır aynı zamanda.
Ethereum, Bitcoin’in protokolünden ve temelindeki blok zinciri teknolojisinden büyük ölçüde faydalanmaktadır, ancak teknolojiyi, paranın ötesinde, uygulamaları desteklemek için uyarlar. Basitçe söylemek gerekirse, bir Blockchain, sürekli büyüyen, merkezi olmayan bir işlem kayıtları listesidir. Blok zincirinin bir kopyası, dünyanın her yerinden gönüllüler tarafından çalıştırılan bir ağdaki her bilgisayar tarafından tutulabilir. Bu küresel aygıt, aracıların yerini alıyor.
ETH birkaç anahtar parçadan oluşur.
- Akıllı sözleşmeler: Paranın hangi koşullarda el değiştirebileceğini belirleyen kurallardır.
- Ethereum Sanal Makinesi (EVM): Ethereum’un, kendisinin belirli kurallarını uygulayan ve gönderilen bir işlemin veya akıllı sözleşmenin kurallara uyduğundan emin olan kısmı.
- Ethereum blok zinciri: ETH’nin tüm işlem geçmişi -her işlem ve akıllı sözleşme çağrısı blok zincirinde saklanır.
- Ether: Ethereum’da işlem yapmak ve akıllı sözleşmeler yürütmek için gerekli olan Ethereum’un token’ıdır.
- İşin Kanıtı: Bu, Ethereum’un fikir birliği modelidir, ağdaki herkesin kurallara uymasını sağlayan tüm sistemi bir arada tutan yapıdır.
Ethereum Akıllı Sözleşmeleri
Ethereum akıllı sözleşmelerle başlayalım, çünkü bunlar ETH’nin tüm odak noktasını oluşturur.
Akıllı sözleşmeler, bir aracıya güvenme ihtiyacını ortadan kaldırarak, paranın kendi içinde hareket edebildiği koşulları kodlamayla mümkün kılar. Akıllı kontratlar kripto para birimlerinin parçasıdırlar. Örneğin Bitcoin, banka gibi üçüncü bir taraf olmadan doğrudan Zehra ile Ömer arasında transfer işlemlerini kolaylaştıran ve izleyen ödemelere olanak tanır. Kripto para biriminden önce, çevrimiçi ticarette bu mümkün değildi.
Ethereum, Bitcoin’in tasarımını soyutlayarak akıllı sözleşmeleri genişletmeyi hedefliyor, böylece geliştiriciler teknolojiyi basit işlemlerden daha fazlası için kullanabilir, kullanımını ek adımlar ve yeni sahiplik kuralları içeren anlaşmalara genişletebilir.
Compound gibi bazı ETH hizmetleri, kullanıcıların bir şirketten ziyade parayı yöneten akıllı sözleşmelerle ödünç vermesine veya borç almasına izin vermeyi test ediyor.
Akıllı sözleşmelerdeki bu esneklik Ethereum’un Bitcoin üzerindeki birincil yeniliği olsa da, bazı araştırmacılar ve geliştiriciler bu tasarım kararını eleştirerek, daha fazla güvenlik açığı olasılığını ortaya çıkardığını düşünüyorlar.
Ethereum Blockchain’i
Tüm bu akıllı sözleşmelerin geçmişi Ethereum Blockchain’inde saklanır. Ethereum blok zincirinin yapısı Bitcoin’inkine çok benzer – tüm akıllı sözleşmenin ve işlem geçmişinin paylaşılan bir kaydıdır.
Dünyanın dört bir yanından yüzlerce gönüllü, oldukça uzun olan eksiksiz ETH blok zincirinin bir kopyasını saklıyor. Bu, onu merkezi olmayan bir özellik kazanmasını sağlıyor.
Ağ kopyasını saklayan ve işleyen bilgisayarların her birine “düğüm (node)” denir. Bir Ethereum akıllı sözleşmesi her kullanıldığında, binlerce bilgisayardan oluşan bir ağ bunu işler ve kullanıcının kurallara uymasını sağlar.
Tüm bu düğümler birbirine bağlı. Bu verileri depolamaya ek olarak, her Ethereum node’u (düğümü), işlemleri kabul etmek ve akıllı sözleşmeleri yürütmek için aynı kurallar dizisini izler.
Bitcoin’in aksine, ETH düğümleri işlem ayrıntılarından daha fazlasını saklar. Ağın, her bir kullanıcının bakiyesi, tüm akıllı sözleşme kodu, tümünün depolandığı yer ve yapılan değişiklikler dahil olmak üzere tüm bu uygulamaların “durumunu” -veya mevcut bilgilerini- izlemesi gerekir.
Her düğümde şunlar depolanır:
- Hesaplar: Kullanıcının ne kadar Ether’e sahip olduğunu gösteren bir hesaba sahip olabilir.
- Akıllı sözleşme kodu: Ethereum, paranın kilidinin açılması ve aktarılması için karşılanması gereken kuralları tanımlayan akıllı sözleşmeleri saklar.
- Akıllı sözleşme durumu: Akıllı sözleşmelerin mevcut bilgilerini blok zinciri üzerinde saklar.
Ethereum Sanal Makinesi (EVM)
Her bir ETH düğümünde ayrıca akıllı sözleşmeleri yürüten bir Ethereum Sanal Makinesi (EVM) bulunur. Tüm düğümler senkronize bir şekilde çalışır.

Geliştiricilerin insan tarafından okunabilir bir programlama dilinde yazdığı akıllı sözleşmeler bir bilgisayar tarafından okunamaz. Bunun yerine bir bilgisayarın anlayabileceği, ancak insanlar için anlamsız bir dil olan bayt koduna dönüştürülmeleri gerekir.
Ardından EVM devralır. Her biri sayı ekleme veya veri depolama gibi belirli bir görevi yerine getirebilen en az 140 farklı “işlem kodu” yürütebilir.
Ether ve Ethereum İşlemleri
Akıllı sözleşmeler kullanmak ve Ethereum uygulamalarını kullanmak, Ethereum’un yerel belirteci olan Ether para birimini gerektirir. Ethereum’da hemen hemen her şeyi yapmak için Ether gereklidir ve ağ üzerinde akıllı kişileri yürütmek için kullanıldığında, genellikle “Gas ücreti” olarak adlandırılır.
Eth, banka hesaplarına benzer şekilde eteri depolamak için hesapları kullanır. İki tür hesap vardır:
- Sözleşme hesapları: Bu ayrı hesaplar, EOA’lardan veya diğer olaylardan gelen Ether işlemleriyle tetiklenebilen akıllı sözleşmeleri olan hesaplardır.
- Dışarıdan sahip olunan hesaplar (EOA’lar): Normal kullanıcıların Ether tutmak ve göndermek için kullandıkları hesaplardır.
Akıllı sözleşmeleri kullanmak çoğunlukla ücretsiz değildir. Her işlem bir miktar Ether’e mal olur ve bu, işlemin ne kadar hesaplama kullandığına bağlı olarak artar. Ayrıca, Ethereum Blockchain’inde darboğaz meydana geldiğinde ücretler artar.
Ethereum İş Kanıtı (Proof of Work, PoW)
Ağdaki her düğümün işlemin bir kopyasını ve ağın akıllı sözleşme geçmişini tuttuğunu daha önce belirtmiştik. Bir kullanıcı her işlem yaptığında, ağdaki tüm düğümlerin bu değişikliğin gerçekleştiğini onaylaması ve kendisini senkronize etmesi gerekir.
İlk olarak Bitcoin tarafından eyleme geçirilen çalışma kanıtı algoritması, uzaktaki düğümleri senkronize tutan şeydir.
Madenciler Blockchain ağındaki kötü niyetli davranışları önleyen aktörlerdir -örneğin kimsenin sistemi kandırmak için parasını bir kereden fazla harcamamasını sağlamak gibi. Madenciler, Bitcoin kazanma yarışında ekipman ve elektriğe binlerce lira harcıyor. Çift harcama işlemlerini kolaylaştırırlarsa Bitcoin ödüllerini kaybedecekler, bu yüzden bunu yapmamaları için teşvik sağlanmış oluyor.
Buradaki amaç, madenciler ve düğümler ağının, PayPal veya banka gibi bir otoriteden ziyade, şehirden şehire geçişin sorumluluğunu üstlenmesidir. Bitcoin madencileri, Bitcoin sahipliğinin bir kişiden diğerine geçişini doğrular. Ethereum Sanal Makinesi (EVM), geliştiricinin başlangıçta programladığı kurallar ile bir sözleşme yürütür.
Ancak ETH uzun süredir iş kanıtı kullanmıyor. Geliştiricileri uzun zamandır farklı bir algoritmaya, Hisse Kanıtı (Proof of Stake, PoS), genel olarak daha az enerji tüketeceğini ve daha güvenli olacağını düşünüyorlar. Algoritma bazı çevrelerde hâla tartışılıyor. Eleştiri sahipler, hissenin kanıtlanmasının işe yaradığının veya iş kanıtı kadar güvenli olduğunun kanıtlanmadığını savunuyorlar. Tartışmalı olsun ya da olmasın, bu değişim 1 Aralık 2020’de başlayan Ethereum 2.0’a yükseltme ile kademeli olarak gerçekleşmektedir.
Ethereum SSS
Ethereum 2.0 Süreci, Ethereum’un Çalışma Şeklini Nasıl Değiştirecek?
Tam olarak uygulandığında (birkaç yıl içinde), Ethereum 2.0 süreci, Ethereum’un çalışma şeklini önemli ölçüde değiştirecektir. Böyle bir yükseltmenin gerek duyulmasındaki amaç ETH’nin, tıpkı diğer birçok kripto para birimi gibi birçok kullanıcıyı aynı anda destekleyememesidir.
2.0 süreciyle bile, Ethereum’un bu engelleri ağ tarafından desteklenen uygulamaların Instagram veya YouTube gibi ana akım uygulamalar ölçeğinde kullanımı kaldırabilecek noktaya kadar aşıp aşamayacağı henüz belli değil.
Ethereum Gas Ücretleri Neden Yüksek?
Bu, Ethereum’un ayrılmaz bir parçasıdır. Platformu eşzamanlı olarak ne kadar çok kişi kullanırsa, ortalama ücretler veya “Gas” maliyeti o kadar yüksek olur. Bunun nedeni, dışarıda birkaç bin ETH düğümü bulunması ve her düğümün aynı kodu derleyip çalıştırmasıdır. Gas ücretleri çok pahalı değil mi? Evet öyle. Geliştiriciler bunu daha ucuz hale getirmeye çalışıyor.
Merkezi Olmayan Uygulamalar Nedir?
Merkezi olmayan uygulamalar (“dApps, Decentralized Applications” olarak da bilinir), tipik tüketici uygulamaları tarafından sunulanlara benzer hizmetler sağlar, ancak verileri yönetmek için merkezi aracılara olan ihtiyacı ortadan kaldırarak kullanıcılara verileri üzerinde daha fazla kontrol sağlamak için blok zinciri teknolojisini kullanırlar ve böylece hizmeti daha güvenli bir şekilde -Merkezi olmayan- sağlarlar

Dijital uygulamalar günümüz dünyasında her yerde bulunur. Tüketiciler e-posta göndermek, park yeri için ödeme yapmak, fotoğraf paylaşma, mesajlaşmak ve sayısız başka kullanım durumu için uygulamaları kullanır. Geleneksel kontrol ve sahiplik modellerinde, tüketiciler genellikle kişisel verilerini, ödeme ve konum bilgilerini hizmeti sağlayan şirkete verirler. Merkezi olmayan bir uygulamayla, kullanıcılar teorik olarak mali durumları ve kişisel verileri üzerinde daha fazla kontrole sahip olurlar çünkü bilgileri saklamak ve güvence altına almak için başka bir otoriteye güvenmek zorunda kalmazlar. Ancak, bazı uzmanlar bunun pratikte işe yarayacağından şüpheleniyor.
Dünyanın en büyük ikinci kripto para birimini destekleyen platform olan Ethereum’un kurucularının ana hedeflerinden biri, bu tür uygulamaların oluşturulmasını kolaylaştırmaktır. Tabii bu hedefe ulaşmaya çalışırken birçok zorluk olacaktır.
Dapp Nasıl Çalışır?
Ethereum üzerine inşa edilen Dapp’ler, kullanıcıları doğrudan bağlamak için platformun arkasındaki teknoloji olan Blockchain teknolojisini kullanır. Blok zincirler, her kullanıcının kayıtların bir kopyasına sahip olduğu dağıtılmış bir sistemi birbirine bağlamanın bir yoludur. Blockchain ile, kullanıcıları verilerinin üçüncü bir düzenleyici otoriteden geçmesi gerekmez, yani kullanıcılar verilerinin kontrolünü başkasına bırakmak zorunda kalmazlar.
Doğaları gereği, merkezi varlıklar ağlarına giren ve çıkan verileri kontrol etme gücüne sahiptir. Örneğin, finansal kuruluşlar işlemlerin gönderilmesini durdurabilir ve Instagram kendi platformundan gönderileri silebilir. Dapps, kullanıcıları kontrolü geri verir.
Nispeten yeni bir kavram olduğu için bir dapp’ın üzerinde kolay anlaşılan bir tanımı yoktur. Ancak bir dapp’ın temel özellikleri şunları içerir:
- Açık kaynak kodlu: Kod, herkesin bakması, kopyalaması ve denetlemesi için herkese açıktır.
- Merkezi olmayan yapı: Dapps yani merkeziyetsiz uygulamaları kontrol eden herjangi bir otorite yoktur, bu nedenle hiçbir merkezi otorite, kullanıcıların uygulamada istediklerini yapmasını engelleyemez.
- Blockchainler: Merkezi bir varlık olmadan, uygulamayı bir arada tutan yapıdır. Dapps, merkezi bir varlık yerine koordine etmek için temel bir blok zinciri kullanır.
- Akıllı sözleşmeler (Smart Contract): Merkezi olmayan uygulamalar, belirli kuralları otomatik olarak yürüten Ethereum akıllı sözleşmelerini kullanır.
- Global: Amaç, dünyadaki herkesin bu dapp’leri yayınlayabilmesi veya kullanabilmesidir.
Dapp’ler Ne İçin Kullanılır?
2013 yılında Ethereum fikrini ortaya atan Vitalik Buterin tarafından yayınlanan White Paper’da dApp’ler ana kategoriye bölünür.
- Finansal uygulamalar: Bunlar paranın dahil olduğu uygulamalardır.
- Yarı finansal uygulamalar: Para içeren, ancak aynı zamanda Ethereum blok zincirinin dışından gelen veriler gibi başka bir parça gerektiren merkezi olmayan uygulamalar.
- Diğer uygulamalar: Çevrimiçi oylama, mesajlaşma ve depolama uygulamaları da dahil olmak üzere diğer tüm merkezi olmayan uygulama geliştiricileri oluşturmak için kullanılabilir.
Finansal Uygulamalar
Finansal uygulamalar, popüler olarak “merkezi olmayan finans”ın kısaltması olan DeFi uygulamaları olarak bilinir.
Buradaki fikir, borç verme ve sigorta gibi karmaşık finansal uygulamaları iyileştirmek için blok zincirleri kullanmaktır.
Yarı Finansal Uygulamalar
Buradaki önemli ayrıntı, akıllı sözleşmenin çalışan bir çözüm sağlayıp sağlamadığını söyleyebilmesidir, ancak bu koşul karşılanırsa fonları dağıtır. Bir örnekle açıklamak gerekirse:
Ömer, İstanbul’dan Londra’ya uçmak üzere. Axa Sigorta akıllı kontratına 5 dolar değerinde kripto para gönderiyor ve uçuş bilgilerini veriyor. Axa ise, akıllı sözleşmeye 95 dolar gönderiyor. Yani, akıllı sözleşmede 100 dolar var.
Eğer Ömer’in uçuşu zamanında gerçekleşirse, Axa’ya akıllı sözleşmeden 100 dolar gönderilir. Ancak uçak gecikirse akıllı sözleşmeden Ömer’e 100 dolar gönderilir. Her şey otomatik ve herhangi bir üçüncü tarafın güvenini gerektirmez.
Diğer Uygulamalar, DAO’lar ve Daha Fazlası
Ethereum esnek bir platformdur, bu nedenle geliştiriciler, bu özellik sayesinde neredeyse her şeye ve her platforma uyarlanabilir.
Bir örnek, sansüre dirençli, merkezi olmayan bir sosyal ağ oluşturmak için bu yaklaşımı kullanmaktır. Twitter gibi ana akım sosyal uygulamaların çoğu, bazı yayınları sansürlüyor ve bazı eleştirmenler, bu sosyal uygulamaların hangi içeriğin sansürlendiği veya “alt sıraya konulduğu” konusunda tutarsız standartlar uyguladığını savunuyor.
Dolayısıyla, Peepeth gibi merkezi olmayan bir uygulamalarla, blok zincirine bir gönderi yayınladığınızda, bu, platformu kuran şirket tarafından bile silinemez. Sonsuza kadar bu uygulama üzerinde yayında olacak.
Bazıları bu ademi merkeziyet fikrini daha da ileri götürmeye çalışıyor. Bitcoin finans otoritelerini ortadan kaldırabilirse, aynısını şirketler ve diğer kuruluş türleri için yapmak mümkün müdür?
Merkezi Olmayan Otonom Organizasyonlar (Decentralized Autonomous Organization DAO’lar), bu soruya “evet” cevabını vermeye çalışana iddialı bir dapp türüdür. Amaç, başlangıçta üyelerin nasıl katılabilecekleri, oy verebilecekleri, şirket fonlarını nasıl serbest bırakacakları ve daha fazlasıyla ilgili kuralları programlayarak lidersiz bir şirket oluşturmaktır.
DAO Nedir? (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon)
Merkezi Olmayan Bir Otonom Organizasyon veya DAO, insanlar yerine kodla işletilen teorik bir organizasyon veya şirkettir.
DAO savunucuları, Ethereum’un bu fütüristik fikre hayat verebileceğine inanıyor. Ethereum, coinmarketcap verilerine göre piyasa değeri açısından en büyük ikinci kripto para birimidir ve paranın ötesinde kullanımlar için kripto para biriminin arkasındaki teknolojiyi (Blockchain) kullanmak için en büyük platformdur. Buradaki önemli detay ise; Bitcoin çevrimiçi ödemelerde aracıları ortadan kaldırabilirse, aynı veya benzer teknoloji aynı veya benzer teknoloji şirketlerindeki aracılar için aynı şeyi yapabilir mi?
“The DAO” olarak adlandırılan bu tür ilk deney, 2016 yılında oluşturuldu ve teknik bir güvenlik açığı nedeniyle 50 milyon dolarlık bir başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak Aragon, Colony, MakerDAO ve diğerleri gibi kuruluşlar bu deneylere devam ediyorlar.
DAO’ların öne çıkan özellikleri şunlardır:
- Hiyerarşi yok: Genellikle hiyerarşik yönetim yoktur. Paydaşlar liderler veya yöneticiler yerine kararlar alırlar.
- Şeffaf: Kod açık kaynaklıdır, yani herkes inceleyebilir. Blok zincirinde, kararların nasıl alındığını görmek için herkes geçmişi tarayabilir.
- Açık erişim: İnternet erişimi olan herkes DAO tokenlerini tutabilir veya satın alabilir, böylece onlara karar verme gücü verilir.
- Demokratik değişiklikler: Yatırımcılar, yeni teklifleri oylayarak bir DAO’nun kurallarını değiştirebilir.
- İşe alma: Bir DAO teorik olarak dışarıdan yetenekleri bile işe alabilir, çünkü hala yalnızca insanların yapabileceği görevler vardır.
Ethereum Akıllı Sözleşmeleri Nasıl Çalışır?
Akıllı sözleşmeler, bir aracı kurum veya kuruluşun yardımına gerek kalmadan belirli koşullar yerine getirilirse işlemleri otomatik olarak yürütebilen araçlardır. Genellikle akıllı sözleşmeleri barındırmak için tasarlanmış bir blok zinciri olan Ethereum ile ilişkilendirilirler, ancak fikir herhangi bir platform veya ağla sınırlı değildir.

Açık olsun ya da olmasın, aracılar dijital hayata nüfuz ediyor. Bir kedi fotoğrafını arkadaşlarınızla çevrimiçi olarak paylaşmak bile, Instagram veya Twitter gibi bir aracının hizmetlerini gerektirir -sadece ağı yönetmeyen, aynı zamanda kuralları belirleyen ve ihlallerini uygulayan merkezi bir otorite tarafından.- Akıllı sözleşmeler, işlemi yönetmek ve onaylamak için merkezi bir varlığa ihtiyaç duymadan bu dijitalleştirilmiş görevleri otomatikleştirmeyi mümkün kılar.
Akıllı sözleşmeler, bir aracının yardımına ihtiyaç duymadan ağ üzerinde kuralları uygulamak için birlikte çalışan bir bilgisayar ağı olan Blockchain tarafından yönetiliyor
Konvansiyonel sözleşmelerde, bir belge, iki taraf arasındaki ve yasalarca uygulanabilen bir ilişkinin şartlarını ana hatlarıyla belirtir. Taraf A, şartları ihlal ederse, Taraf B, sözleşmeye uymadığı için Taraf A’yı yasal mercilere şikayet edebilir. Akıllı bir sözleşme, bu tür anlaşmaları kodda güçlendirir, böylece kurallar mahkemeler (veya herhangi bir üçüncü taraf) dahil olmadan otomatik olarak uygulanır.
Piyasa değeri açısından dünyanın en büyük ikinci kripto para birimi olan Ethereum, 2013 yılında özellikle akıllı sözleşmeler oluşturmak için öne sürüldü. Şu anda akıllı sözleşmeleri gerçekleştirmek için en popüler platformdur.
Akıllı sözleşmeler, Ethereum dışında yaygın olarak kullanılmıyor ve bazıları, işlemleri yönetmenin bir yolu olarak ana akım popülerliğe ulaşacağından şüpheleniyor. Bununla birlikte, ETH taraftarları, nihayetinde çevrimiçi ilişkileri yürütmek ve güvence altına almak için norm haline gelebileceklerine inanıyorlar.
Akıllı sözleşmeler kullanan yüzlerce uygulama zaten çalışıyor ve çalışıyor. Popüler ETH uygulamaları MakerDAO ve Compound, ödünç vermek ve kullanıcıların faiz kazanmasını sağlamak için özünde akıllı sözleşmeler kullanır.
Neden Ethereum Akıllı Sözleşmeler?
Ethereum akıllı sözleşmeleri destekleyen ilk para birimidir. Her işlem akıllı bir sözleşmedir çünkü ağ, işlemleri yalnızca belirli koşullar karşılandığında onaylayacaktır -kullanıcı, gerçekten elinde bulunduğunu iddia ettiği kripto para birimine sahip olduğunu kanıtlayan dijital bir imza sağlar. Yalnızca bir Bitcoin özel anahtarının sahibi böyle bir dijital imza oluşturabilir.
Buna karşılık Ethereum, Bitcoin’in daha kısıtlayıcı dili yerine, geliştiricilerin blok zincirini kripto para birimi işlemlerinden daha fazlasını işlemek için kullanmalarına izin veren bir dil ile değiştiriyor. Kullandığı dil, “Turing-complete” dır, yani daha geniş bir hesaplama talimatı setini destekler. Sınırlar olmadan, programcılar aklına gelebilecek herhangi bir akıllı sözleşme hakkında yazabilirler.
Bunun bariz avantajları olsa da, yeni akıllı sözleşmeler daha az test edildiğinden, daha yüksek bir güvenlik açığı olasılığı olduğu anlamına da gelir. Ethereum, akıllı sözleşmelerde istismar edilen güvenlik açıklarından milyonlarca dolar zarar gördü.
Akıllı Sözleşmeler Sık Sorulan Sorular (SSS)
Akıllı Sözleşmeler Ne İçin Kullanılabilir?
Ethereum akıllı sözleşmeleri kullanmanın bazı yaygın yolları şunlardır:
- Çoklu imzalı hesaplar: Fonlar, yalnızca gerekli kişilerin yüzdesi kabul ettiğinde harcanabilir.
- Finansal anlaşmaları kodlama: Kullanıcılar arasındaki anlaşmaları yönetebilir. Örnek olarak, bir kişi bir sigorta şirketinden sigorta satın alırsa, sigortanın ne zaman kullanılabileceğine dair kurallar akıllı bir sözleşmeye programlanabilir.
- Birlikte çalışabilirlik: Bir yazılım kitaplığının çalışmasına benzer şekilde, akıllı sözleşmeler bir zincirdeki diğer akıllı sözleşmelerle birlikte çalışabilir.
- Depolama: Etki alanı kayıt bilgileri veya üyelik kayıtları gibi bir uygulama hakkındaki bilgileri depolarken üçüncü tarafların bu bilgilere erişmesini, değiştirmesini veya silmesini engeller. ETH gibi bir blok zincirinde depolama, verilerin değişmez olması ve silinememesi açısından benzersizdir.
Ethereum Madenciliği Nasıl Yapılır?
Basit bir şekilde tanımlamak gerekirse; Ethereum madenciliği karmaşık ve zor matematik problemlerini çözümleme sürecidir. Madenciler bu karmaşık matematik problemlerini harcamaya ayırdıkları bilgisayar donanım gücü ve zamanla Ether işlemlerini doğrulayan “iş kanıtı (Proof-of-Work)” sağladığı için bu sektörün bel kemiği konumundadırlar. Çok daha detaylı bir şekilde anlatılmış, görsellerle desteklenmiş halde Ethereum Madenciliği Nasıl Yapılır? adlı rehber makalemizi okumak için tıklayın.
Kripto para madenciliği, gizemli bir figür olan Bitcoin yaratıcısı Satoshi Nakamoto tarafından icat edildi.
Ethereum madenciliğinin nasıl çalıştığını keşfetmeden önce, madenciliğin neden var olduğunu anlamak önemlidir. Birkaç temel neden var:
- Merkezi otorite olmadan Ether basmak: Ether, ağdaki uygulamalar aracılığıyla ödeme yapmak için kullanılır ve kabaca her 13 saniyede bir 5 eter oluşturulur.
- Ağın düzgün çalışmasını sağlamak için: Madencilik olmadan, jetonlar kötü niyetli aktörler tarafından iki kez harcanabilir ve bu da tüm ağı değersizleştirebilir ve hatta yok edebilir.
Madencilik Ether’i
Yaklaşık her 12-15 saniyede bir, bir Ethereum madencisi bir blok bulur. Madenciler bundan daha hızlı veya daha yavaş kazanmaya başlarsa, algoritma otomatik olarak zorluğu yeniden ayarlar, böylece zamanlama belirtilen aralığa geri döner.
Ethereum Madenciliği Nasıl Çalışır?
Piyasa değerei bakımından en büyük kripto para olan Ethereum’un madencilik süreci neredeyse Bitcoin ile aynı şekilde işliyor.
Ethereum Ölçeklenebilir mi?
“Ölçeklenebilirlik“, piyasa değerine göre en büyük ikinci kripto para birimi olan Ethereum dahil olmak üzere tüm kripto para birimleri için geçerli olan sorulardan biridir. Kısacası, geliştiriciler ve meraklılar, kripto para biriminin olabildiğince çok kullanıcıyı desteklemesini istiyor.
ETH, otomatik olarak çalışan kurallar olan akıllı sözleşmeleri kullanan bir kripto para birimi platformudur. ETH savunucuları, platformun kullanıcılara çevrimiçi verileri üzerinde daha fazla kontrol vereceğini umuyor. Geleneksel uygulamalar ve hizmetlerle, platform sahipleri, kullanıcılarının çevrimiçi olarak yaptıkları faaliyetlerin çoğu üzerinde değişiklik yama hakkına sahip. Örneğin; Gmail, tüm kullanıcılarının e-postalarının bir kopyasına sahiptir ve Twitter belirlediği kurallara uymayan hesapları bloklar ve hatta siler. Ethereum platform olarak, bugün kullandığımız uygulamalara benzer, ancak merkezi kontrol olmadan uygulamalar oluşturmak için kodlanan bir platformdur.
Teknoloji platformlarına merkezi olmayan bir alternatif sunmanın zorlukları vardır. Amazon Web Services (AWS) ve Google gibi hizmetler, binlerce uygulamanın çalışmasını desteklemek için petabaytlarca veriyi depolarken, Ethereum ağı bir zamanlar CryptoKitties adlı tek bir uygulama nedeniyle performans sorunları yaşadı.
Bunun nedeni, Ethereum gibi blok zincirlerinin temelde sunucu tabanlı modellerden farklı olmasıdır; bunlar, dünyanın her yerinden binlerce gönüllünün ağın tüm işlem geçmişinin bir kopyasını depolamasını gerektiren, son derece uzmanlaşmış eşler arası ağlardır.
Ölçeklendirme Neden Bu Kadar Zor?
ETH, merkezi bir otoriteye sahip olmak yerine, her biri tüm işlem geçmişini ve tüm hesap bakiyeleri, sözleşmeler ve depolamadan oluşan mevcut “durumu” depolayan “düğümler” çalıştıran bir gönüllü ağına bağlıdır. Bu külfetli bir iştir, özellikle de daha fazla işlem geldikçe toplam işlem sayısı her zaman arttığı için.
Ağın ademi merkeziyetçi olduğundan emin olmak için, olabildiğince çok insanın bu düğümleri çalıştırması gerekmektedir. Ancak Ethereum’da ne kadar çok veri depolanırsa, Ethereum kullanıcılarının düğümleri çalıştırması o kadar zorlaşır.
Örneğin ETH geliştiricileri, kullanıcıların platforma sınırsız veri göndermelerine izin vermeye karar verirlerse, her bir düğüm, ortalama bir kullanıcının karşılayamayacağı bir boyuta şişerdi. Yalnızca büyük şirketler tüm bu verileri depolamak için yeterli para kaynağına sahip olabilir. Bu, platformun kontrolünü birkaç kişinin elinde merkezileştirebilir – ki bu tam olarak Ethereum’un önlemesi gereken şeydir.
ETH ve diğer blok zinciri sistemlerinin bu sınırlaması, geliştiriciler ve akademisyenler tarafından uzun süredir tartışılıyor.
Ethereum’un Ölçeklenmesi Ne Kadar Sürer?
Ölçeklendirmenin ne kadar süreceği tam olarak bilinmiyor. Ölçeklendirme cephesinde hala birçok deney yapılmaktadır.
Özetle, ETH şu anda saniyede yalnızca bir avuç işlemi idare edebiliyor olsa da, mimarlarının gelecek için büyük çalışmaları var. Yaratıcı Vitalik Buterin‘in sözleriyle, uzun vadeli hedef, platformun işlemleri “Visa ölçeğindeki işlem seviyelerinde” veya ötesinde işleyebilmesidir.
Ethereum İşlem Ücretleri Neden Değişiyor?
Tek seferde kaç tane Ether işleminin gönderilebileceğine dair bir sınır vardır. Birçok kişi aynı anda eter işlemleri göndermeye çalıştığında, ağ tıkanır ve kullanıcılar işlemlerini gerçekleştirmek için bazen “Gas (Gaz ücreti)” olarak adlandırılan daha yüksek ücretler ödemek zorunda kalır.
Ethereum Madenciliği Nasıl Yapılır?
Ethereum madenciliği yapmak için, blok zincirinde yeni tokenler oluşturmak için gerekli hesaplamaları zamanında gerçekleştirebilecek güçlü bilgisayarlara ve ekipmanı sürekli çalıştırmak için gerekli olan yüksek miktarda elektriğe ihtiyaç vardır. Tüm bunlar, önemli ön maliyetler oluşturur.
Madencilik, ağın sistemde yapılan her değişiklik üzerinde fikir birliğine varmasını sağlayarak Ethereum dahil Prof of Work algoritması ile çalışan birçok kripto para birimini bir arada tutan “bütünleyici” görevini görür. ETH sadece bir kripto para birimini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda kullanıcılara aracıları ortadan kaldırarak verileri üzerinde daha fazla kontrol sağlayan merkezi olmayan uygulamalar oluşturmak için bir platform sağlar.
Twitter veya Gmail gibi geleneksel uygulamalar tipik olarak internet sunucuları aracılığıyla çalıştırılır ve merkezi bir otorite tarafından yönetilir, yani otorite, herhangi bir zamanda kullanıcıların belirli eylemleri gerçekleştirmesini durdurabilir veya platformlarındaki verileri izleyebilir ve hatta kullanıcıların verilerini üçüncü taraflara pazarlayabilir. Madencilere, yaptıkları Blockchain ağ doğrulamalarına karşılık ödeme yapılır ve doğrulamasını yaptıkları ağın kripto para biriminin “yeni” tokenları ile ödüllendirilirler. Bu yüzden çoğu insan bu bu girişimleri üstlenerek doğrulayıcı olurlar.
Teorik olarak, herkes bilgisayarlarını ödül kazanmanın bir yolu olarak bu kriptografik problemlere odaklanacak şekilde ayarlayabilir. İşin püf noktası, büyük halka açık Blockchainlerde madenciliğin zaman içinde daha fazla güç gerektirmesidir. Daha fazla insan kripto para madenciliği yapmak için daha güçlü donanıma yatırım yaptıkça hesaplamalar algoritma gereği zorlaşıyor. Normal bilgisayar kullanan madencilerin kazanma olasılığı çok çok düşük.
Ethereum Madenciliği Kârlı mı?
Cevap karmaşık. Madencilerin madenciliğe girerken göz önünde bulundurmaları gereken birçok değişken vardır, örneğin belirli bir zamanda ne kadar Ether’in çıkarılacağı ve madencilik için pahalı bir gereklilik olan elektrik maliyeti gibi. Elektrik maliyeti dünya genelinde değişiklik gösteriyor.
Ether Nedir?
Ether (ETH), Ethereum Blockchain’inin ana belirteci ve piyasa değeri açısından dünyanın en büyük ikinci kripto para birimidir.
Ethereum için uzun vadeli vizyon, finansal işlemlerden daha fazlasını güçlendirmektir. Yazılım geliştiricileri, Ethereum’da borç para vermek için merkezi olmayan platformlardan sosyal medya ağlarına ve sigorta endüstrisine kadar çeşitli uygulamalar geliştirebilirler.
ETH tabanlı herhangi bir uygulama için, Ether birincil “yakıt” görevi görür. Blockcahin’deki herhangi bir faaliyet, onu çalıştırmak için “Gas” olarak da bilinen bir miktar Ether’e ihtiyaç duyar.
Ağ aşağıdaki durumlar için kullanılabilir:
- Ödemeler: Ödemeler için Bitcoin de olduğu gibi Ether de kullanılabilir. Kullanıcılar başka bir kullanıcıya Ether gönderebilir. Ödeme üçüncü bir tarafın işlemesini veya onaylamasını gerektirmez.
- Merkezi olmayan uygulamaları güçlendirmek: Ethereum üzerine inşa edilmiş merkezi olmayan uygulamaları (dapps) kullanmak için, verim çiftçiliği için ERC-20 jetonlarını stake etmekten yönetişim oylama gibi işlevleri tamamlamaya kadar Ether gereklidir.
- İşlem ücretleri: Ödemelerden dApp kullanmaya kadar her ETH işlemi bir ücret gerektirir.
Ether SSS
Neden Ether İşlem Ücretleri Var?
Kullanıcılar bir dApp’a (Decentralized Application) her para gönderdiklerinde veya cüzdanlar arasında herhangi bir ERC20 jetonunu aktardıklarında, bunun için bir ücret ödemeleri gerekir. Bunun nedeni, Ethereum’un şu anda ağdaki işlemleri doğrulamak için madencileri kullanmasıdır. Bu madenciler, Blockchain’e yeni işlemler eklemek için kendi özel donanımlarını kullanıyor. Açık artırma tarzı bir sistem, madencilerin ilk olarak hangi işlemleri gerçekleştireceklerini, nasıl seçeceklerini belirler. Bir işlem için verilen işlem ücreti ne kadar yüksekse, madenci listesinde o kadar yukarıya eklenecektir. Bu, madenciyi ağ üzerinde çalışmaya devam etmeye teşvik eder ve devam eden işletme maliyetlerini karşılamaya yardımcı olur.
Ethereum İşlem Ücretleri Neden Bu Kadar Oynak?
Ethereum ağındaki ücretler sabit değildir, ancak gelecekte EIP 1559 piyasaya sürüldüğünde daha istikrarlı hale gelecektir. Bu Ether ücretleri, Ethereum’un ölçeklenebilirlik sorunları nedeniyle zaman zaman yükselir. Ethereum Blockchain’inde sınırlı alan var. Ağ tıkandığında, kullanıcılar işlemlerini diğer herkesin işlemlerinden önce gerçekleştirmek için rekabet ettikçe ücretler maliyette artar. ETH fiyatında keskin bir değişiklik olduğunda veya dApp’larda faaliyette bir artış olduğunda ağ tıkanabilir, bu da işlem ücretlerinin oynaklık göstermesine neden olan faktörler arasına girer.
Ethereum Gas Ücreti Nedir?
Ethereum işlem ücretleri, eylemin gerektirdiği “gas” miktarına göre hesaplanır. Her eylem, gereken hesaplama gücüne ve ne kadar sürdüğüne bağlı olarak bir miktar gas ücretine (Gas Fee) mal olur. Bu şekilde, Ether’e bazen “dijital yağ” deniyor çünkü tabiri caizse, belli bir kilometre için ödeme yapmak için kullanılıyor.
Piyasada Kaç Tane Ethereum Var?
Veri sağlayıcısı Messari’ye göre şu anda piyasada 113.000.000’den fazla Ether var .
Yaklaşık her 12 saniyede bir beş Ether oluşturulur. Ancak bunun ötesinde, Ether ekonomisinin kuralları açık uçludur ve Ethereum geliştirici topluluğu tarafından yeni iyileştirme önerileri üzerinde mutabık kaldıkça sık sık değişir. Bitcoin 21 milyon bitcoin’lik sabit bir sınıra sahipken, platformun ana jetonunun belirlenmiş bir maksimum tedarik limiti yoktur.
Ehereum’un Kurucusu Kimdir?

Toronto’dan bir Rus-Kanadalı girişimci ve programcı olan Vitalik Buterin, Ethereum’u ilk olarak 19 yaşındayken tasavvur etmişti.
2011, Buterin’in Bitcoin’e olan ilgisinin ilk arttığı yıl olmuştu. Buterin, kripto para birimi dünyası hakkında yüzlerce makale yazarak çevrimiçi haber sitesi Bitcoin Magazine’i kurdu.
Bu yolculuk boyunca, Bitcoin’den esinlenen bir platform olan Ethereum fikrini ortaya attı, ancak bu fikri hayata geçirebilmek için yeteri kadar finansal desteği yoktu.
2013 yılında, geliştiricilerin yerleşik bir programlama dili kullanarak kendi merkezi olmayan uygulamalarını oluşturmalarına olanak tanıyan alternatif bir platformu açıklayan bir White Paper yayınladı. Pek çok geliştirici bu fikri olumlu buldu, çünkü bu yeni uygulamalar küresel bir izleyici kitlesi tarafından erişilebilir, oldukça güvenli ve entegre edilecek aracı hizmetler olmadığı için çok daha hızlı inşa edilebilirdi.
Vitalik Buterin’in Ne Kadar Ethereum’u Var?
Ethereum verileri ve işlem bilgileri herkese açık olduğundan, kullanıcılar kurucu Vitalik Buterin’in elinde ne kadar Ether olduğunu görebilir.
Buterin’in ana adresi, bu makalenin yayınlandığı tarihte yaklaşık 12 Milyar Dolar değerinde 333.348 Ether’i barındırıyor.
Bu makale de dahil (Tüm Hatlarıyla Ethereum Nedir?) burada bulunan ifadeler, grafikler ve görseller hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi olmayıp sadece inceleme ve rehber niteliği taşımaktadır. İlgili kripto para birimine yatırım yapmadan önce mutlaka finans danışmanınızla görüşmelisiniz. Cedkan’da yayınlanan hiçbir makale veya yazarı, yatırım ürün ya da hizmetlerinden doğan veya doğduğu iddia edilen hiçbir zarar veya kayıptan dolaylı ya da doğrudan sorumlu tutulamaz.